3 Aralık Dünya Engelli Hakları Farkındalık Günü!

Kırıcı olmayayım derken ayrımcı ve anlamsız ifadeler kullanmayınız. Hak temelli savunuculuk günleri ve haftalarında kutlama içerikli mesajlar ve etkinlikler yapılmaz.

– Hayatta her alanda var olan engeller nedeniyle Engellilik zorunlu ve zor bir yaşam biçimidir. Kimse hayatını engelli olarak sürdürmek istemez. Bir insan engelli olduğu için kutlanmaz ve Engelliler günü ve haftası gibi dönemlerde kutlama içerikli mesajlar yayınlamak yanlıştır. Kutlama içerikli etkinlikler yapmak doğru değildir.

– Sevgi her engeli aşar gibi engellilikle ilgili hiçbir anlam ifade etmeyen içi boş paylaşımlar konuyu ciddiye almamaktır. Sevgi hiçbir engeli aşmaz. Erişilebilir, ulaşılabilir çevre ve eğitim, istihdam, spor, sanat ve kültürel hayata katılımla yaşam hakkına saygı engelleri aşar.

– Engellilik tercih değildir aday olunmaz. Hepimiz engelli adayıyız gibi ifadeler hepimizin öleceğini bilmemize rağmen bunu hatırlatmakla aynıdır. Ayrıca Engelliliği korku unsuru olarak kullanmaktır.

– Engelliler gününde herkes kendine engel kaldıran mıyım? engel yaratan mıyım? sorusunu sormalı ve bununla yüzleşmelidir. Resmi ve özel kurumlar ise geçen bir yılda engellilerin hayata eşit ve adil katılımı için yaptıkları çalışmalar ile gelecek yıl programlarını engelli camiası ile paylaşmalıdır.

– Engelli rapor oranları %40 üzerinde olduğu için engelli olarak tanımlanan bireylerin sayısı 10 milyonun üzerinde ve aileleriyle 30 milyonu aştığına göre siyasi partiler ve belediyeler sorunların çözümünde görevlerini doğru şekilde yapmalıdırlar. Engelli camiası doğru hizmet üreten ve her alanda erişilebilirliği sağlayanlara oy vermektedir.

– Bir ülkenin ve bir kentin gelişmişlik düzeyi; sokaklarda, eğitim, sağlık, istihdam, spor ve sosyal alanlarda görülen ortopedik, görme, işitme ve zihinsel farklılığı olan kişi sayısı kadardır.

– Engelli camiasının tamamını yardıma muhtaç görmek, hem hizmet üretmemenin hem de ayrımcılığın temelini oluşturmaktadır. Bu yaklaşımdan vazgeçilmeli engelli camiasının da eşit yaşam ve tüketim hakkına saygı gösterilerek tüm hizmetlerden faydalanmasına imkan tanınmalıdır.

– Damatsız düğün, gelinsiz düğün gibi etkinlikler sonrasında bireyin ruhsal durumuna çok olumsuz etkilere sebep olmaktadır. Ayrıca bu etkinlikler sonrası bireyler sıklıkla cinsel istismarla da karşılaşmaktadırlar. Bu tür etkinlikler yapılmamalıdır.